Stok fotoğrafçılığın günümüzdeki tanımıyla kullanılmış ilk stok fotoğraf; ABD’li fotoğrafçı H. Armstrong Roberts’ın 1920-30 yılları arasında çektiği “Üç Motorlu Uçağın Önündeki Grup” adlı fotoğrafıdır. Bu fotoğraf ilk ticari stok fotoğraf olarak kabul edilir. Peki neden?
Çünkü; Roberts, bu fotoğrafı çektikten sonra fotoğrafta yer alan kişilerden yazılı izin almış ve bu fotoğrafı ticari faaliyetlerde kullanılması için birçok defa satmıştır.
Stok fotoğrafçılığın pazar potansiyelini gören ilk kişi ise Alman kütüphaneci Dr. Otto Bettmann olmuştur. Bettmann, kütüphanecilik yaparken bilim insanlarının ve gazetecilerin kütüphaneden her geçen gün daha fazla farklı konularda görsel sormaları, bilim insanlarının sansürsüz fotoğraf arayışlarını gözlemledi ve özellikle serbest fotoğrafçılardan bolca fotoğraf toplamaya başladı.
Bettmann, 1935 yılında ABD’ye göç etti ve yanında tam 15 000 adete yakın fotoğraf getirmişti. Zaten kütüphaneci olduğu için binlerce eseri nasıl dizinleyeceğini ve arama ihtiyacı olduğunda neyi nasıl hızlıca bulabileceğini biliyordu. Bettmann’in yanında getirdiği fotoğrafları isimlendirmesi ve kütüphane sistemi ile ayırması bir yılını aldı ve Bettmann Archive’i kurdu.
Bilin bakalım sonra ne oldu?
Gazeteciler, dergiciler, kitap yazarları, reklamcılar, tasarımcılar, koleksiyoncular, dükkan sahipleri Bettmann Archive’in adeta bağımlısı oldular. Kütüphanede kitap arar gibi arşivi tarıyorlar ve istedikleri fotoğrafları alabiliyorlardı. Üstelik bunun için o dönem çok pahalı olan fotoğrafçılık hizmeti de almaları gerekmiyordu, ayrıca maddi olarak bütçe ayrılsa dahi kendilerine zaman kazandırıyordu ve telif konusunda veya fotoğraftaki kişilerin itiraz etmesi durumunda ilk muhatap kendileri değil Bettmann Archive’di.
Peki o dönem fotoğraf çoğaltma yok, yazıcı yok, bir fotoğrafı birden fazla kişi almak isterse ne olacak? Ayrıca satılan her fotoğraf arşivin zayıflaması demek? Bettmann bunun önüne geçmek için fotoğrafların orijinalini saklıyor, kendi 35mm filmli kamerasıyla tekrar o fotoğrafların fotoğrafını çekiyordu, böylece fotoğraf arşivinde fotoğraf eksilmiyordu. Bettmann ayrıca New York Halk Kütüphanesi’ni de gezerek orada bulduğu fotoğrafları da kendi kamerasıyla fotoğraflayıp arşivine aktarıyordu. O yıllarda bunu engelleyecek bir yasa yokmuş.
18 Ekim 1981 yılında New York Times, Bettmann hakkında bir yazı yayımladı ve yazıda kendisinin sözlerine de yer verdi. Buna göre Bettmann sattığı her fotoğraftan 50 – 3000$ arası tutarda kazanç sağlamış. Bettmann verdiği bir örnekte; Vogue Dergisi’nin arka kapak fotoğrafı için sadece tek kullanımlık lisansa 1000$ ödediğinden bahsediyor. Burada 1000$ günümüzdeki değerine göre değil 1980’li yıllardaki değerine göre düşünürsek hayli fazla bir tutar.
Stok Fotoğrafçılığın Ani Yükselişi: İkinci Dünya Savaşı Yılları
Stok fotoğrafçılığı pazarını hem arz hem talep tarafında adeta zirveye götüren bir dönemdi İkinci Dünya Savaşı.
Farklı cephelerden savaş muhabirleri bir yandan fotoğraflar çekerken, diğer yandan tüm dünyada bu fotoğrafları kullanmak isteyen gazete, dergi ve sivil
toplum kuruluşları fotoğraf arşivcilerinin (o dönemin stok fotoğraf ajansları diyelim) kapısını aşındırıyordu. Savaş fotoğrafı arşivi devasa boyuta ulaşan firmalarından biri de İngiliz, Picture Post dergisiydi. Dergi yayım hayatına başladığı 1938 yılınında, yayım hayatının henüz ikinci ayındayken haftada 1.7 milyon satış sayısına ulaşıyor.
Fotoğraf taleplerini daha sistematik şekilde karşılamak isteyen Sir Edward Hulton, 1945’te Picture Post’un yayımlanan ve yayımlanmayan tüm fotoğraflarını, kurduğu Hulton Press Library’de kullanıma açtı. Burada her fotoğrafı Gibbs-Smith sistemi denilen anahtar kelime odaklı bir dizinleme ile arşivledi. Böylece ihtiyaç duyulan fotoğraflara oldukça hızlı ulaşılabilecekti.
Sir Edward Hulton 1957’de arşivinin tüm telifini BBC’ye, BBC’den sonra birkaç el daha değiştiren fotoğraflar 1996 yılında 8.6 milyon Sterlin’e GettyImages’e satıldı.
Stok Fotoğrafçılıkta Başka Bir Evre: 1990’lı yıllar ve İlk Dijitalleşmeler
1990’lı yıllarla birlikte bilgisayar sistemlerinin özellikle iş yerlerinde yaygınlaşması ile stok fotoğraf gittikçe dijitalleşti. Özellikle stok ajansları kategori bazında seçkiler hazırlıyor, bunları CD-Romlarda satıyordu. Seçilen fotoğrafın sahiplerine ise satılan CD-Rom başı ödemeler yapılıyordu. Bu CD-Romlar daha sonra mini bir uygulama arayüzüyle gelmeye başladılar ve anahtar kelimeler arayarak CD içeriğinde bulunan görseller arasında filtreleme yapılabiliyordu.
Dijital Stok Görsel Ajanslarının Doğuşu
1999 yılında Alamy, kurulan ilk stok görsel ajansı oldu. Kendinden önceki arşiv firmaları genellikle GettyImages gibi büyük arşivleri satın alarak yoluna devam ederken Alamy ise bağımsız fotoğrafçı ve tasarımcıların fotoğraf ve illustrasyon çalışmalarını kabul ediyordu. Malum katılımcısı çok olunca kısa sürede milyonlarca fotoğraf ve illustrasyonun olduğu devasa bir arşive sahip oldular. Takip eden yıllarda, Alamy’nin bu modelini kopyalayıp, uyarlayarak iStock, Shutterstock, Dreamstime, 123RF… gibi stok görsel şirketlerinin kurulması birbirini takip etti.